Lesitin, özellikle fosfatidilkolin içeren fosfolipitlerden oluşan doğal bir bileşiktir ve bitki ile hayvan dokularında bulunur.
Lesitin formülü geçmişten günümüze derinlemesine araştırılan bir yapıdır. Lesitin birçok takviyede önümüze çıkabilir.
Lesitin, özellikle fosfatidilkolin içeren fosfolipitlerden oluşan doğal bir bileşiktir ve bitki ile hayvan dokularında bulunur. Hücre zarlarının yapısal bir parçası olarak görev yapar ve yağ metabolizması ile sinir fonksiyonlarında önemli rol oynar. Ticari olarak en çok soya lesitini, ayçiçek lesitini ve kalsiyum lesitini gibi farklı kaynaklardan elde edilir (1).
Lesitinin beyin fonksiyonlarını desteklediği, hafızayı geliştirdiği, yağ metabolizmasını düzenlediği ve kolesterol seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu bilinir. Sinir hücrelerini çevreleyen kılıfın yapımında görev alarak sinyal iletimini de kolaylaştırabilir. Ayrıca gıda ürünlerinde yağ ve suyu karıştırmaya yarayan doğal bir emülgatör olarak kullanılır. Lesitin yapısı, takviyelere de eklenebilir ve içeriğini zenginleştirebilir (2, 3).
İlginizi Çekebilecek Ürünler!
Lesitin takviyesinin etkileri, ayçiçek lesitini faydaları, kalsiyum lesitin faydaları ve lesitin beyne faydaları gibi konular hakkında araştırma yapan çalışmaların sonuçlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
Lesitin, hafıza ve bilişsel fonksiyonlarda önemli bir rol oynayan asetilkolin üretimi için gerekli olan kolin açısından zengindir. Yapılan araştırmalar, lesitin takviyesinin, özellikle Alzheimer hastalığı ve diğer bilişsel bozukluklar gibi durumlarda beyin sağlığını destekleyebileceğini göstermektedir. Lesitin, kolin açısından önemli bir diyet kaynağıdır ve bu da hafıza hatırlama ve beyin fonksiyonlarını iyileştirebilir (4).
Lesitin, yağların karaciğerde parçalanmasını teşvik ederek ve zararlı yağların kan dolaşımında birikmesini engelleyerek kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olabilir. Bazı çalışmalar, lesitin takviyesinin LDL (kötü) kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve genel kalp sağlığını iyileştirdiğini göstermektedir, bu da kardiyovasküler hastalık riskini azaltabilir (1).
Sporcu beslenmesi ve kolesterol arasındaki ilişkiyi “Sporcu Beslenmesinde Kolesterol Nasıl Düşürülür?” yazımızdan inceleyebilirsiniz.
Lesitin, özellikle fosfatidilkolin, karaciğeri yağlı karaciğer hastalığından korumada önemli bir rol oynar ve yağ metabolizmasını teşvik eder, aynı zamanda karaciğer hücrelerini yeniler. Yağları ve kolesterolü karaciğerden vücudun diğer bölümlerine taşımaya yardımcı olur, bu da karaciğer hasarı riskini azaltır. Yapılan çalışmalar, lesitin takviyesinin karaciğer sağlığını iyileştirebileceğini ve detoksifikasyon süreçlerini destekleyebileceğini göstermektedir (2).
Lesitin, yağları daha küçük parçacıklara ayıran mükemmel bir emülgatördür, bu da vücudun yağları sindirip emmesini kolaylaştırır. Bu özellik, vücutta yağ birikimini önlemek ve genel yağ metabolizmasını iyileştirmek için önemlidir. Lesitin takviyesi, yağ sindirimini iyileştirebilir ve vücutta daha sağlıklı yağ profillerine katkıda bulunabilir (4).
Lesitin, kozmetik ürünlerde nemlendirici ve cilt bariyerini onarıcı özellikleri ile kullanılır. Yağlı filmler oluşturma kapasitesi sayesinde cildin doğal bariyerini restore etmeye yardımcı olur, böylece nem kaybını engeller ve cilt hidratasyonunu iyileştirir. Lesitin bazlı formülasyonlar, cilt bakım kremlerinde pürüzsüzlük sağlamaya ve kuru ciltleri önlemeye yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılır (5).
Lesitin, ciltteki nemi koruyarak cilt nemini iyileştirmede önemli bir rol oynar. Yapılan çalışmalar, lesitinin cilt nem seviyelerini önemli ölçüde artırarak sağlıklı ve dengeli bir cilt durumunu korumaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Lesitin, yaşlanma ile ilişkili pigmentler ve lipid peroksidasyon ürünlerinin seviyelerini düşürerek cildi korur ve erken yaşlanmayı engeller (6).
Lesitin bazlı nanoemülsiyonlar, cilt hücresi onarımı ve yara iyileşmesinde etkili olduğu gösterilmiştir. Lesitin, cilt alt katmanlara etkili bir şekilde biyolojik bileşenlerin (örneğin, yara iyileşmesine yardımcı olan kurkumin) taşınmasını sağlar. Bu nanoemülsiyonlar, deri hücrelerinin, özellikle keratinositlerin ve fibroblastların canlılığını artırır ve hücre çoğalmasını teşvik ederek yara iyileşmesini hızlandırır (7).
Kurkumin bulunan zerdeçal hakkında detaylı bilgiler için “Zerdeçal Ne İşe Yarar? Nasıl Tüketilir?” yazımızı da okuyabilirsiniz.
Lesitin, biyouyumlu olup cilt bakım ürünlerinde düşük toksisiteye sahip olduğu için hassas ciltler için uygundur. Lesitin bazlı formülasyonlar, ciltte tahrişe neden olabilen geleneksel yüzey aktif maddelere göre üstün performans göstermektedir. Bu formülasyonlar, cilt tahrişini azaltmada etkili olup cilt bariyerini güçlendirerek daha sağlıklı bir cilt yapısına katkı sağlar (7).
Soya lesitini zararlarını araştıran araştırmaların sonucunda lesitinin orta düzeyde tüketildiğinde genellikle güvenli olduğu bilinir ancak yüksek dozlarda bazı riskler taşıyabilir. Ayçiçek lesitini zararlarını da araştıran bir araştırmada lesitinin yağ hücresi oluşumunu artırdığı ve karaciğerde yağ birikimine neden olabileceği gösterilmiştir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), belirlenen sınırlar içinde kullanımının güvenli olduğunu belirtmiştir (2).
Lesitin; gıda, ilaç ve kozmetik sanayilerinde geniş bir lesitin kullanım alanları yelpazesinde yer alır. Ekmek, süt ürünleri, çikolata ve margarin gibi ürünlerde emülgatör, dengeleyici ve antioksidan olarak görev yapar. Ayrıca, soya lesitini kullanım alanları ve ayçiçek lesitini kullanım alanları da geniştir ve bu gibi farklı kaynaklardan elde edilen lesitin, kalp-damar ve sinir sistemi sağlığı destekleyici tıbbi uygulamalarda da araştırılmaktadır (8).
Lesitin, granül, kapsül veya toz formunda satılır ve genellikle yemekle birlikte alınır. Kullanım amacı ve formuna göre dozaj değişse de lesitin takviye olarak genellikle günlük 1–3 gram arası önerilir. Lesitin kullananlar, bu takviyeyi smoothie'lere ekleyebilir, hamur işlerinde kullanabilir veya doğrudan alabilirler. Günlük lesitin ihtiyacı kişiden kişiye değişse de, tıbbi amaçla kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır (2).
Lesitin ile zayıflama konusunda araştırma yapan bazı kaynaklar lesitinin yağ yakımına yardımcı olabileceğini iddia etse de bilimsel veriler bunun aksini gösteriyor. Bir çalışmada lesitinin yağ hücresi oluşumunu ve karaciğerde yağ birikimini artırdığı saptanmıştır. Bu nedenle lesitin zayıflama amacıyla kullanılmamalıdır (2).
Hem soya lesitini hem de ayçiçeği lesitini, gıda ve ilaç endüstrilerinde yaygın olarak kullanılan emülgatörlerdir. Soya lesitini, erişilebilirliği ve maliyeti nedeniyle daha yaygın kullanılırken, ayçiçeği lesitini, soya alerjisi olanlar ve GDO içermeyen ürünler için daha iyi bir seçenek olarak kabul edilir. Sunflower lesitini, soya lesitiniyle benzer şekilde kolesterolü düşürme ve dislipidemi önlemede fayda sağlamaktadır, ancak yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol üzerindeki etkileri iki lesitin türü arasında biraz farklıdır (9).
Lesitin, türüne ve çevresel koşullara bağlı olarak kısmi olarak suda çözünür. Lesitin dispersiyonları suda emülsiyonlar oluşturur ve bu emülsiyonlar, lipofilik maddelerin çözünürlüklerini artırmak için kullanılabilir. Lesitinin çözünürlüğü, konsantrasyonla birlikte artar ve genellikle hidrofobik ilaçların sulu sistemlerde çözünürlüğünü iyileştirmek için kullanılır (10).
Lesitin içeren gıdalar ve lesitin kaynakları arasında şunlar yer alır:
Soya lesitini, gıda ve takviyelerde yaygın olarak kullanılan en yaygın lecithin kaynağıdır. Hücre zarlarını oluşturmak için gerekli olan fosfolipitler içerir ve kardiyovasküler sağlığı destekleyen doymamış yağ asitlerinden zengindir. Yapılan araştırmalar, yüksek kolin içeriği nedeniyle kolesterol seviyelerini düşürmeye ve bilişsel fonksiyonları iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir (1).
Ayçiçeği lesitini, alerjen olmayan bir alternatif olarak soya lesitini yerine kullanılır ve çikolata, sürme ve diğer gıda ürünlerinde yaygın olarak yer alır. Aynı fosfolipitleri içerir, bunlar arasında fosfatidilkolin de bulunur ve bu madde beyin sağlığını iyileştirmeye ve karaciğer fonksiyonunu desteklemeye yardımcı olabilir. Ayçiçeği lesitini aynı zamanda çoklu doymamış yağlar ve antioksidanlar bakımından da zengin olup kalp sağlığına fayda sağlar (11).
Yumurta sarısı lesitini, hücresel sağlık için önemli olan fosfatidilkolin açısından zengindir ve özellikle karaciğer ile beyin sağlığında rol oynar. Genellikle gıda işleme ve yağ metabolizmasını iyileştiren bir takviye olarak kullanılır. Araştırmalar, kolesterol seviyelerini düşürmeye ve bilişsel fonksiyonları iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir (2)
Pirinç kepeği lesitini, non-GMO (genetiği değiştirilmemiş) bir lesitin kaynağı olarak son zamanlarda dikkat çekmektedir. Yüksek düzeyde çoklu doymamış yağ asitleri, tokoferoller ve fitosteroller içerir. Soya lesitini yerine gıda ürünlerinde kullanılabilecek mükemmel bir alternatif olup, anti-inflamatuar etkiler gösterir, lipoprotein metabolizmasını iyileştirir ve kardiyovasküler sağlığı destekler. Pirinç kepeği lesitini, alerjen olmayan özellikleri ve sağlık yararları nedeniyle kullanımda artış göstermektedir (12).
Moringa lesitini, Moringa oleifera bitkisinden elde edilir ve stearik asit ile oleik asit gibi esansiyel yağ asitleri açısından zengindir. Yeni bir lecithin kaynağı olarak, yağ metabolizmasını iyileştirmeye ve kalp sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Moringa lesitini aynı zamanda antioksidan özelliklere sahip olup, hücresel fonksiyonu desteklediği için gıda ve takviye ürünlerinde potansiyel bir katkı maddesi olarak araştırılmaktadır (13).
Lesitin takviyesi genellikle şu formlarda bulunur:
Lesitin kapsülleri, fosfolipitlerin, özellikle fosfatidilkolinin konsantre bir kaynağını sağlayarak takviye olarak yaygın şekilde kullanılır. Lesitin kapsül kullananlar bu kapsülleri beyin fonksiyonlarını desteklemek, kolesterol yönetimini iyileştirmek ve karaciğer sağlığını desteklemek için tasarlandığı için bir uzman ile görüştükten sonra kullanmalıdır (13).
Lesitin kremleri, kozmetik ve farmasötik formülasyonlarda nemlendirici ve emülgatör olarak yaygın şekilde kullanılır. Bu kremler, ürünlerdeki su ve yağ fazlarını stabilize etmeye yardımcı olur, cilt nemini artırır ve ciltte tahrişe neden olmadan gerekli yağ asitlerini sağlar (7).
Lesitin tozu, özellikle kremalı ürünler ve süt ürünleri gibi stabil emülsiyonlar hazırlamak için kullanılan bir emülgatördür. Yüksek fosfolipit içeriği sayesinde, gıda ve endüstriyel uygulamalarda tercih edilir (4).
Lesitin tabletleri, lesitinin potansiyel bilişsel ve kolesterol düşürücü etkilerinden yararlanmak isteyenler için pratik bir takviye formudur. Emülgatör içermeyen bir alternatif olarak, gıda ürünlerinde lesitinin faydalarını sağlamak için kullanılır (13).
Lesitin yağı, genellikle soya fasulyesi veya ayçiçeği tohumlarından elde edilen doğal bir emülgatördür. Ayrıca cilt bakım ürünlerinde, hücre zarlarını destekleyen gerekli yağ asitlerini sağlayarak doku ve stabiliteyi iyileştirmek için topikal olarak uygulanabilir (14).
Soya lesitini doğrudan östrojen seviyelerini önemli ölçüde artırmaz, ancak soya ürünleri, lesitin dahil, zayıf estrojene benzer etkiler gösteren fitoestrojenler içerir (15).
Evet, lesitin, gıda ürünlerinde emülgatör, dengeleyici ve salım ajanı olarak yaygın bir şekilde kullanılır; özellikle çikolata, margarin ve hamur işlerinde bulunur (16).
Lesitin, çikolatada emülgatör olarak görev yapar, kakao, şeker ve yağları düzgün bir şekilde karıştırarak çikolatanın dokusunu iyileştirir ve ağızda hissedilen lezzetini artırır (2).
Hayır, lesitin glüten içermez, çünkü soya fasulyesi veya ayçiçeği gibi bitkilerden elde edilir, yani glütensizdir (16).
Evet, lesitin, soya veya ayçiçeği gibi bitkilerden elde ediliyorsa vegandır; ancak yumurta sarısından elde edilen lesitin vegan değildir (2).
Lesitin, özellikle fosfatidilkolin içeren fosfolipitlerden zengindir ve hücre zarlarının yapısal bileşenleri ile yağ metabolizmasında önemli rol oynayan esansiyel yağ asitleri içerir (2).
Lesitin, enzim veya protein değildir; fosfolipitlerden oluşan karmaşık bir bileşiktir ve hücre yapılarında yer alarak yağları emülsifiye eder (2).
Lesitin genellikle güvenlidir, ancak yüksek dozlarda hassas kişilerde hafif gastrointestinal sorunlar, özellikle ishal görülebilir. Nadir durumlarda lesitin kabızlık da yapabilir (2).