Keratin; deri, saç, tırnak, tüy ve boynuzlarda bulunan, lifli yapıya sahip bir yapısal protein olarak bilinmektedir.
Keratin; deri, saç, tırnak, tüy ve boynuzlarda bulunan, lifli yapıya sahip bir yapısal protein olarak bilinmektedir. Yüksek sistein içeriği nedeniyle çözünmez ve parçalanmaya karşı dirençlidir. Keratin proteinin alfa ve beta formunda bulunur ve epitel hücrelere dayanıklılık kazandırdığı da bilinmektedir. Günümüzde kreatin, farklı formlarda bulunabilir ve çeşitli kozmetik ürünlerinin formüllerinde de karşımıza çıkabilir (1, 2, 3).
Araştırma sonuçlarına göre keratinin, epitel hücrelere mekanik dayanıklılık ve çevresel etkilere karşı koruma sağladığı bilinmektedir. Ayrıca hücre sinyalleşmesi, yara onarımı, apoptoz (programlı hücre ölümü) ve doku yenilenmesinde de görev aldığı belirtilmiştir. Cilt bariyerinin korunmasında da işlev gördüğü ifade edilmiştir. Keratin, deri ve saç gibi dokularda bulunan yapısal bir protein olup, cildin su kaybını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, çevresel stres faktörlerine karşı direnci artırarak cildin bütünlüğünü sağlar ve cilt sağlığını destekler (4).
İlginizi Çekebilecek Ürünler!
Keratin saç bakımı; saç ve cildin yapısını güçlendirmek veya görünümünü iyileştirmek amacıyla topikal olarak uygulanan kozmetik veya tıbbi içerikli işlemler olarak bilinmektedir. Bu uygulamalarda genellikle hidrojenize (suda çözünebilen) keratin kullanıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca yara iyileştirme ve doku yenileme gibi tıbbi alanlarda da uygulandığı belirtilmiştir (5).
Evde keratin bakımı bazı adımları izleyerek yapılabilir. Evde keratin bakımı yapanların uyguladığı adımlar şöyledir:
Keratin bakımına başlamadan önce saç sülfatsız, arındırıcı bir şampuanla yıkanarak tüm kir, yağ ve ürün kalıntılarından arındırılır. Bu işlem genellikle iki kez yapılır ve saç iyice durulanır. Derinlemesine temizlik, saç teli üzerindeki kütiküllerin (koruyucu dış tabaka) açılmasını sağlayarak keratinin saçın içine daha iyi nüfuz etmesini kolaylaştırır. Bu aşamadan sonra saç tamamen kurutulmaz; nemli kalacak şekilde hafifçe kurulanır.
Temizlenmiş ve hafif nemli saç 4 ila 6 parçaya ayrılır. Ardından, keratin içeren bakım ürünü saç uçlarından başlayarak diplere kadar dikkatlice uygulanır. Bu işlem sırasında ürünün her saç teline eşit şekilde dağılması sağlanmalı, aşırıya kaçmadan dengeli uygulanmalıdır. Uygulamanın ardından saç taranarak fazla ürün uzaklaştırılır ve saçın her telinin keratinle kaplandığından emin olunur.
Keratin ürünü saçta bekletilerek etki etmesi sağlanır. Bu süre genellikle 20 ila 45 dakika arasında değişir ve kullanılan ürünün içeriğine bağlıdır. Bazı ürünler ısıya duyarlıyken bazıları doğal etkileşimle çalışır. Bekleme süresinde saç bir bone ile örtülebilir ve saç tellerinin ürünle temas süresi artırılabilir.
Bekleme süresi tamamlandıktan sonra saç fönle tamamen kurutulur. Ardından saç yeniden bölümlere ayrılır ve her tutam düzleştirici (pres) ile 230°C’ye kadar ısıda birkaç kez (genellikle 4–8 defa) üzerinden geçilerek keratin saç teline mühürlenir. Bu adım, keratinin saçın yapısına entegre olmasını ve etkisinin uzun süreli olmasını sağlar.
Uygulamanın ardından saç genellikle 48 ila 72 saat boyunca yıkanmamalı, toplanmamalı veya şekillendirilmemelidir. Saç bakımında sülfatsız şampuanlar ve keratin destekli saç kremleri kullanılması önerilir. Bu sayede bakımın etkisi ortalama 2 ila 4 ay arasında korunabilir. Ayrıca bazı keratin ürünlerinin formaldehit içerebileceği göz önünde bulundurulmalı, uygulama sırasında iyi havalandırılan bir ortamda çalışılmalı ve gerekirse eldiven veya maske gibi koruyucu önlemler alınmalıdır.
Keratin bakımı faydaları ve keratinin genel faydalarının arasında şunlar yer alır:
Keratinin; kanamayı durdurma, iltihaplanma, hücre çoğalması ve doku yenilenmesi gibi yara iyileşmesinin her aşamasını desteklediği bilinmektedir (6).
Keratinin, saç tellerinin protein yapısını güçlendirerek mekanik dayanıklılığını artırdığı bilinmektedir (7).
Keratinin, deri, sinir ve kemik yenilenmesinde biyomalzeme olarak kullanıldığı bilinmektedir (8).
Keratinin, içerdiği sülfürlü amino asitler (örneğin sistein) nedeniyle antioksidan durumu desteklediği bilinmektedir (9).
Keratinin, epitel hücrelerdeki yapısal rolü sayesinde cilt bütünlüğünü desteklediği bilinmektedir (4).
Keratinin, özellikle hidrojel formunda, kontrollü ilaç salımı için taşıyıcı olarak kullanıldığı bilinmektedir (10).
Keratinin, tıbbi, tekstil ve kozmetik endüstrilerinde kullanılan biyolojik olarak parçalanabilir ve sürdürülebilir bir biyopolimer olduğu bilinmektedir (11).
Keratinin, hücre tutunmasını ve çoğalmasını teşvik eden peptit dizileri içerdiği bilinmektedir(6).
Keratinin, saç bakım ürünlerinde (şampuan, saç kremi vb.) saçın dokusunu ve parlaklığını artırmak için kullanıldığı bilinmektedir (7).
Keratinin, tüy ve saç gibi atık malzemelerden geri kazanılarak çevreye katkı sağladığı bilinmektedir (11)
Keratin zararlarını araştıran araştırma sonuçlarına göre keratin genellikle iyi tolere edilse de, bazı keratin içerikli saç düzleştirici ürünlerin formaldehit içerebildiği ve bu durumun cilt ve solunum yolları için tahriş edici olabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, keratin genlerindeki kalıtsal mutasyonlar epidermolizis bülloza gibi cilt hastalıkları ile ilişkilendirilmiştir (13).
Keratin takviyesi genellikle şu formlarda bulunur:
Keratin yağı, aktif keratin bileşenlerini saç veya cilde taşımak için yağ bazlı taşıyıcıların kullanıldığı kozmetik bir formülasyon olarak bilinmektedir. Bu tür ürünler, keratini veya benzeri faydalı bileşenleri hidrofilik olmayan polisakkarit partiküller içinde kapsüller ve bu sayede uzun süreli salınım ve derin etki sağlar. Keratin yağı, saçta nemin korunmasına ve saç tellerinin çevresel zararlara karşı korunmasına katkı sağlar. Araştırmalara göre saçın yapısal bütünlüğünü korumaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Ayrıca ciltte kullanıldığında transepidermal su kaybını azaltabileceği belirtilmiştir.
Akademik makale sonuçlarına göre keratin sütü, keratin ve nemlendirici ajanları içeren süt kıvamında emülsiyon bazlı bir kozmetik ürün olarak bilinmektedir. Bu formülasyonlar, fermente bileşenler ve süt proteinleri içerebilir; yatıştırıcı etkisi ve cilt bariyerini destekleyici özellikleri ile tanınır. Araştırma sonuçlarına göre, bu tür keratin bazlı emülsiyonların ciltteki hücre bağlantılarını dengelemeye yardımcı olduğu fakat protein ifadesini artırmadığı bilinmektedir. Ayrıca toz veya liyofilize (dondurarak kurutulmuş) formları, kozmetik ürünlerin raf ömrünü uzatmak için tercih edilebilir.
Keratin tozu, tavuk tüylerinden hidroliz yöntemiyle veya elektropüskürtme teknikleriyle üretilen nano veya mikro partiküller şeklinde elde edilen bir form olarak bilinmektedir. Bu tozlar losyonlar ve serumlara nem tutucu ve koruyucu özellikleriyle entegre edilir. Araştırmalara göre transepidermal su kaybını önemli ölçüde azaltabildiği ve cilt nemini artırabildiği bilinmektedir. Ayrıca nanoparçacık formunun, daha eşit uygulama ve daha iyi emilim sağladığı belirtilmiştir.
keratin serumu; keratin, amino asitler, vitaminler ve doğal yağlarla zenginleştirilmiş, saçı veya tırnakları güçlendirmek amacıyla kullanılan konsantre topikal bir formülasyon olarak bilinmektedir. Bu serumlar, tırnak ya da saçın derin katmanlarına etken maddeleri ulaştırmak üzere formüle edilir. Araştırma bulgularına göre, keratinin diğer aktif bileşenlerle kombinasyonu sayesinde nemlendirme, onarım ve antioksidan destek sağladığı bilinmektedir. Ayrıca, bu serumların keratin içeren dokuların görünümünü ve dayanıklılığını artırdığı belirtilmiştir.
keratin içeren besinlerin arasında şunlar yer alır:
Yumurta, keratin sentezinde rol alan biyotin ve protein açısından zengin bir kaynaktır. Akademik makale sonuçlarına göre, keratin; yumurtada bol bulunan kükürt içeren amino asitlere (örneğin sistein) dayalı bir lifli proteindir. Biyotin, keratin altyapısında görev alan enzimleri aktive eder. Ayrıca yumurta, saç ve cilt sağlığını destekleyen çinko ve A vitamini gibi besinleri de içerir. Bu besin öğeleri, keratinli dokuların yapısal bütünlüğünü korumaya yardımcı olmaktadır (2).
Akademik makale sonuçlarına göre tavuk gibi kümes hayvanları, saç ve tırnak gibi keratin içeren yapıları oluşturmak için kullanılan yüksek kaliteli protein içerir. Tavuk eti, amino asit metabolizmasında görev alan B6 vitamini açısından da zengindir. Aynı zamanda cilt ve saç derisi sağlığında etkili olan çinko ve demiri de içerir. Bu besin öğelerinin, keratin üreten epitel hücrelerinin işlevini desteklediği bilinmektedir (11).
Somon; omega-3 yağ asitleri ve D vitamini içerir; bu besinlerin, keratin bazlı dokuların (saç, tırnak) görünümü ve dayanıklılığı üzerinde etkili olduğu akademik makale sonuçlarına göre bilinmektedir. Esansiyel yağ asitlerinin, keratin üreten saç kökü hücrelerinin sağlığını desteklediği belirtilmiştir. Somon ayrıca keratin sentezinde görev alan protein ve B12 vitamini açısından da zengindir. Tüm bu bileşenlerin yapısal proteinlerin korunmasına katkı sağladığı bilinmektedir (11).
Omega-3 hakkında detaylı bilgilere ulaşmak için “Omega 3 Nedir, Faydaları Nelerdir?” adlı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Tatlı patates, keratin üretimiyle ilgili genlerin ifadesini düzenlediği bilinen A vitamini öncülü beta-karoten açısından zengindir. A vitamini, epitel hücrelerinin doğru şekilde olgunlaşmasına yardımcı olur ve bu da keratin üretimini destekler. Beta-karoten aynı zamanda keratin üreten hücreleri oksidatif stresten koruyan güçlü bir antioksidandır. Tatlı patates tüketimi bu nedenle cilt ve saç dayanıklılığına katkı sağlar (11).
Ay çekirdeği, keratinli yapıların korunmasında etkili olan E vitamini ve selenyum içerir. Akademik araştırmalara göre, E vitamini hücreleri oksidatif hasardan koruyarak keratin sentezini dolaylı olarak desteklemektedir. Selenyum ise bağışıklık sistemi ve saç derisi sağlığı açısından önemli bir mineraldir. Ay çekirdeği ayrıca bitkisel kaynaklı protein de içererek amino asit desteği sağlar. (14).
Ispanak, keratin üretimini destekleyen demir, folat, A ve C vitaminleri bakımından zengin bir besindir. Akademik makale sonuçlarına göre, demir keratin sentezi yapan hücrelere oksijen taşınmasına katkıda bulunur, C vitamini ise keratin ile etkileşimli olan kolajen oluşumunda görev alır (11).
Keratin bakımlarının kimyasal veya ısıl işlemler yoluyla saç yapısını değiştirdiği, yanlış uygulandığında veya sık kullanıldığında saç telini zayıflatabileceği ve saç kütikülüne zarar verebileceği bilinmektedir. Saça keratin bakımı uygulamadan evvel iyice araştırılması önemlidir. Brezilya tipi keratin işlemleri güvenli olarak pazarlanmasına rağmen, formaldehit türevleri içerebildiği ve bu durumun uzun vadede güvenlik endişelerine yol açabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle keratinin, formülasyona ve kullanım sıklığına bağlı olarak saç yapısını etkileyebildiği bilinmektedir (12).
Keratinin saçtaki disülfit bağlarını kırarak ve yeniden şekillendirerek düzleştirici etki gösterdiği bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda, keratin peptitlerinin saç liflerinin moleküler yapısını değiştirerek daha düz ve pürüzsüz bir görünüm sağladığı ifade edilmiştir. Bu düzleştirici etkinin, keratin peptitlerinin saçtaki doğal proteinlerle etkileşimi yoluyla gerçekleştiği bilinmektedir (12).
Keratinin saç kökü hücreleriyle etkileşerek anajen (büyüme) fazını indüklediği ve bu sayede saç büyümesine katkı sağladığı bilinmektedir. Çalışmalarda, topikal ya da enjeksiyon yoluyla uygulanan keratinin, saç yenilenmesinde rol oynayan dermal papilla hücrelerini aktive ettiği ve bu hücrelerin saç folikülü gelişiminde etkili olduğu gösterilmiştir. Bu bulgulara göre keratinin yalnızca yapısal bir protein değil, aynı zamanda saç kökü biyolojisinde fonksiyonel bir rol oynadığı bilinmektedir (12).
A vitamininin, epitel dokularda keratin üretimini etkileyen hücre büyümesi ve farklılaşmasını düzenlediği bilinmektedir (11).
Keratin bir vitamin değil, yapısal bir proteindir; ancak A vitamininin keratin ifadesini ve epitel hücre farklılaşmasını etkilediği bilinmektedir (11).
A vitamini eksikliğinin, normalde keratin üretmeyen dokularda aşırı keratinleşmeye neden olduğu ve bu durumun anormal epitel değişimlerine yol açabildiği bilinmektedir (11).
Saça keratin yaptıktan sonra dikkat edilmesi gerekenlerin arasında işlem sonrası saç sağlığını korumak için güçlü kimyasallardan veya mekanik zorlamalardan kaçınmak yer alır (12).