Alıç ekstresi, Rosaceae ailesine ait Crataegus cinsine ait bitkilerin yapraklarından, çiçeklerinden ve meyvelerinden elde edilen bir üründür.
Alıç ekstresi, bitkisel ürünler arasında geleneksel olarak kullanılan bir seçenektir. Alıç bitkisinin yaprakları, çiçekleri ve meyvelerinden elde edilen bu ekstrenin antioksidanlar, flavonoidler ve fenolik asitler gibi biyoaktif bileşikler içerdiği belirtilmiştir (1).
Bu yazımızda; alıç ekstresinin ne olduğuna, ne işe yaradığına, faydalarına, nasıl yapıldığına, zararlarının olup olmadığına ve nasıl kullanıldığına detaylı olarak bakacağız.
Alıç ekstresi, Rosaceae ailesine ait Crataegus cinsine ait bitkilerin yapraklarından, çiçeklerinden ve meyvelerinden elde edilen bir üründür. Araştırmalarda; antioksidan, anti-enflamatuar ve kardiyovasküler etkiler sunabilen flavonoidler ve fenolik asitler gibi biyoaktif bileşikler içerdiği bulgulanmıştır. Günümüze alıç ekstresi takviye olarak da bulunmaktadır. (1, 2, 3, 4, 5).
Bazı araştırmalarda, alıç meyve ekstresinin oksidatif stresi ve iltihabı azaltma potansiyeline sahip olduğu ifade edilmektedir. Kalp fonksiyonlarını ve lipid metabolizmasını destekleyebileceği belirtilmiştir. Yüksek fenolik içeriği nedeniyle antioksidan aktivite sergileyebileceği ve oksidatif hasarı önleyebileceği de ifade edilmektedir. Ek olarak; damar sağlığını destekleme konusunda da etkili olabileceği öne sürülmektedir (1, 3, 6, 7).
Alıç ekstresi faydaları denilince alıç meyvesinin birçok özelliği akla gelebilir. Sarı ve kırmızı alıç türlerinin farklı özellikleri, içerdiği biyoaktif bileşenler sayesinde ortaya çıkar. Bu özelliklere ayrıntılarıyla bakacak olursak:
Sindirim Sistemine Destek: Akademik makale sonuçlarına göre, sarı alıç sindirim enzimlerinin aktivitesini destekleyebilecek özelliklere sahip olabilir (8).
İltihaplanmayı Üzerindeki Etkiler: Bazı araştırmalar, sarı alıçın iltihap belirteçlerini etkileyebileceğini ve bu alanda rol oynayabileceğinii belirtmektedir (9).
Kap Fonksiyonları: Çalışmalarda koroner arter kan akışını etkileyebileceğine ve damar genişlemesini teşvik ettiğine dair bilgiler mevcuttur (5).
Antioksidan destek: Kırmızı alıç, flavonoidler ve fenolik asitler gibi bileşikler bakımından zengindir ve oksidatif stresle ilişkili etkilere sahip olabileceği düşünülür (2).
Kan lipid seviyesi: azı araştırmalar, kırmızı alıç meyvesinin trigliserit ve kolesterol seviyeleri üzerinde rol oynayabileceğini ortaya koymaktadır (7).
Karaciğer fonksiyonu: Bazı araştırmalarda kırmızı alıç meyvesinin, karaciğer iltihabını azaltma ve hücre yenilenmesini destekleme potansiyeline sahip olabileceği belirtilmiştir (3).
İlginizi Çekebilecek Ürünler!
Alıç ekstresi yapmak için, alıç yaprakları, çiçekleri veya meyveleri temizlenip 3-4 saat boyunca suda kaynatılır. Ardından karışım süzülür ve elde edilen sıvı, aktif bileşenleri yoğunlaştırmak amacıyla etanol ile karıştırılır. Ekstraktın flavonoid içeriğini artırmak için bazı yöntemler kullanılabilir. Ekstraktı daha etkili hale getirmek için fermantasyon yapılabilir. Son olarak, sıvı düşük basınç altında kurutularak konsantre bir ürün elde edilir. Evde yapılan yöntemlerin daha etkili olması için ek araştırmalara ihtiyaç vardır (10).
Araştırmalarda alıç ekstresi genellikle çoğu kişi için güvenli kabul edilir. Fazla kullanımlarda mide bulantısı veya baş dönmesi gibi hafif yan etkiler bildirilmiştir. Olası alıç ekstresi yan etkileri, sağlık durumu ve kullanılan diğer ilaçlara bağlı olarak kişiden kişiye önemli ölçüde değişebilir. Hamile ve emziren bireylerin, yeterli güvenlik verisi bulunmadığı için kullanmaktan kaçınması önerilir. Uzun vadeli güvenlik profili ve olası yan etkiler hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir (4, 5).
Genelde alıç ekstresi kullananların bu ürünleri genellikle kapsül veya sıvı formunda bir besin takviyesi olarak kullandığı bilinir. Kullanım sıklığı ise servis oranı, kullanım amacı ve ekstraktın konsantrasyonuna bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, kuru alıç yaprakları veya meyveleri sıcak suda 15-20 dakika bekletilerek çay olarak da tüketilebilir. Kullanım şekli ve amacı, bireysel sağlık hedeflerine ve duruma göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle, kullanmadan evvel bir sağlık uzmanına danışılması önerilir (3, 4, 8).