İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

Hamilelik Döneminde Hangi Takviyeler Kullanılabilir?

Hamilelik, bir kadının hayatındaki en heyecan verici ve mutlu deneyimlerden biri olabilir. Ancak aynı zamanda bu süreç, bazı anne olacak kişiler için kafa karıştırıcı ve kahredici bir zaman dilimi olabilir.

İnternet, dergiler ve reklamlar, kadınlara hamilelik esnasında nasıl sağlıklı kalacakları konusunda birçok tavsiye sunmaktadır.

Kadınların çoğu yüksek miktarda cıva içeren deniz mahsulleri, alkol ve sigara tüketiminin hamilelik süresince yasak olduğunu biliyor olsa da birçoğu bazı vitaminlerden, minerallerden ve bitkisel takviyelerden de kaçınılması gerektiğinin farkında değildir.

Hangi takviyelerin güvenli olduğu ve hangi bileşenlerin güvenirliliğinin değişip değişmediğine dair bilgiler, işleri daha karmaşık hale getirmektedir.

Bu makalede; hamilelik sırasında hangi takviyelerin alınmasının gerektiğini ve hangilerinin güvenli olduğunu açıklamaya çalışacağız.

Hamilelik Döneminde Neden Gıda Takviyeleri Kullanılmalı?

Doğru besinleri tüketmek yaşamın her aşamasında önemlidir, özellikle de söz konusu hamileler olduğunda bu durum çok daha fazla önem kazanmaktadır. Çünkü, hamile kadınlar hem kendilerini hem de gelişen bebeklerini beslemek zorundadır.

Özellikle hamilelik sırasında mikro besinlerin artan gereksinimlerini karşılamak için özel olarak formüle edilmiş multi-vitaminler gibi prenetal vitaminler önerilebilmektedir.

Hamilelik Besin Gereksinimini Artırır

Hamilelik sırasında, bir kadının makro besin alım ihtiyaçları önemli ölçüde artmaktadır. Bu makro besinler karbonhidratları, proteinleri ve yağları içermektedir.

Örneğin; Hamile olmayan kadınlar için kilogram başına 0,8 gram olarak önerilen protein alımının, hamilelik döneminde kilogram başına 1,1 grama çıkarılması gerekmektedir.

Bununla birlikte vitaminleri, mineralleri ve eser elementleri içeren mikro besinlerin gereksinimi, makro besinlere olan ihtiyaçtan daha fazla artmaktadır.

Vitaminler ve mineraller gebeliğin her aşamasında maternal ve fetal büyümeyi destekler ve hücre büyümesi ve hücre sinyalizasyonu gibi kritik fonksiyonları desteklemek için gereklidir. (1)

Bazı kadınlar bu artan talebi, iyi planlanmış ve besinler bakımından yoğun bir diyetle karşılayabilirken, bazıları karşılayamamaktadır.

Bazı hamile kadınların, aşağıda yer verdiğimiz çeşitli nedenlerden dolayı vitamin ve mineral takviyesi alması gerekebilir:

  • Besin yetersizlikleri: Bazı kadınların, kan testi sonucunda vitamin veya mineral eksikliği değerlerinin ortaya çıkmasından sonra takviye kullanması gerekebilir. Bazı besinlerin eksikliği (folat gibi), doğum kusurlarıyla ilişkilendirildiğinden dolayı bu yetersizliklerin düzeltilmesi kritik öneme sahiptir.
  • Hiperemezis gravidarum: Bu gebelik komplikasyonu, mide bulantısı ve kusma ile karakterizedir. Kilo kaybına ve besin eksikliğine neden olabilir.
  • Diyet kısıtlamaları: Veganlar ve gıda intoleransı ve alerjisi olanlar dahil belirli diyetleri takip eden kadınların, karşılaşılması muhtemel mikro besin eksikliklerini önlemek için vitamin ve mineral takviyeleri kullanması gerekebilir.
  • Sigara içmek: Annelerin hamilelik sırasında sigara içmemeleri kesinlikle kritik öneme sahip olsa da sigara içmeye devam edenler, C vitamini ve folat gibi belirli besin maddelerine daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
  • Çoklu gebelikler: Birden fazla bebek taşıyan kadınlar, bir bebek taşıyan kadınlardan daha fazla mikro besine ihtiyaç duymaktadır. Bu kadınlarda takviye kullanımı hem annenin hem de bebeklerin en uygun şekilde beslenebilmesi için sıklıkla gereklidir.
  • MTHFR gibi genetik mutasyonlar: MTHFR, folatı vücudun kullanabileceği bir forma dönüştüren bir gendir. Bu gen mutasyonuna sahip hamile kadınların, oluşabilecek komplikasyonlardan kaçınması için belirli bir folat formu ile takviye edilmesi gerekebilir.
  • Kötü beslenme: Yetersiz beslenen ya da besin değeri düşük olan gıdaları tüketmeyi tercih eden kadınların, oluşabilecek eksiklikleri önlemek için vitamin ve mineral takviyeleri kullanması gerekebilir.

Ayrıca, konu ile ilgili bir kongrede yer alan uzmanlar; tüm hamile kadınların, doğum öncesi bir vitamin ve folik asit takviyesi almalarını önermektedir. Bu, beslenme boşluklarının doldurulması ve “spina bifida” gibi doğum kusurlarının önlenmesi amaçlı tavsiye edilmektedir.

Bu nedenlerden dolayı birçok hamile kadın, vitamin ve mineral takviyesi kullanımına yönelebilir.

Hamilelik Döneminde Kullanımı Güvenli Kabul Edilen Takviyeler

Tıpkı ilaçlar gibi tüm mikro besin ve bitkisel takviyelerin, doktorunuz tarafından gerekliliği onaylanmalı ve güvenli miktarlarda alınmalarının sağlanması için denetlenmelidir.

Gıda takviyesi tercihlerinizi her zaman, insan sağlığı için belirlenen kalite standartlarına sahip olduğu kanıtlanmış markalardan yana kullanmalısınız!

1. Prenatal Vitaminler

Prenatal vitamin nedir sorusu özellikle kadınlar için cevabı verilmesi gereken bir sorudur. Prenatal vitaminler (doğum öncesi vitaminleri), hamilelik sırasında mikro besinlerin artan talebini karşılamak için özel olarak formüle edilmiş multi-vitaminlerdir.

Kadınların gebelik öncesi, hamilelik ve emzirme döneminde alınması için tasarlanmıştır.

Gözlemsel çalışmalar; prenatal vitamin takviyeleri kullanmanın, erken doğum ve preeklampsi riskini azalttığını göstermiştir. Preeklampsi, yüksek tansiyon ve idrarda muhtemel protein ile karakterize edilen, potansiyel olarak tehlikeli bir komplikasyondur. (2)

Prenatal vitaminlerin sağlıklı beslenmenin yerine geçmesi amaçlanmamakla birlikte bu vitaminler, hamilelik sırasında yüksek talep gören mikro besinleri ekstra bir şekilde sağlayarak besinsel boşlukları önlemeye yardımcı olabilirler.

Prenatal vitaminler hamile kadınların ihtiyaç duyduğu vitaminleri ve mineralleri içerdiğinden, doktorunuz tarafından önerilmediği sürece ek vitamin veya mineral takviyesi olarak almak gerekli olmayabilir.

Doğum öncesi vitaminler sıklıkla doktorlar tarafından reçete edilmekte ve reçetesiz olarak da temin edilebilmektedir.

2. Folat

Folat; DNA sentezi, kırmızı kan hücresi üretimi ve fetal büyüme ve gelişiminde tamamlayıcı bir rol oynayan bir B vitaminidir.

Folik asit, birçok takviyede bulunan folatın sentetik şeklidir. Vücutta aktif folat, L-metilfolat formuna dönüştürülür.

Gebe kadınların nöral tüp kusuru, yarık damak ve kalp problemi gibi konjenital anormalliklerin gerçekleşme riskini azaltmak için, hamilelikte folik asit kullanımının günde 600 µg folat veya folik asit hapı şeklinde olması önerilmektedir. (3)

6,105 kadını içeren beş rastgele seçilmiş çalışmanın gözden geçirilmesinde; günlük belirli bir miktar folik asit takviyesi kullanımı, nöral tüp kusuru riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, folik asit kullanımı kaynaklı herhangi bir olumsuz yan etki görülmemiştir. (4)

Her ne kadar beslenme ile yeterli folat elde edilebiliyor olsa da çoğu kadın, folat yönünden zengin olan besinleri yeterince yememekte, bu da takviye kullanımını gerekli kılmaktadır.

Ek olarak, yapılan birtakım çalışmalar; çocuk doğurma çağındaki tüm kadınların günde en az 400 mg folat veya folik asit tüketmesini önermektedir.

Bunun nedeni birçok gebeliğin planlanmadan gerçekleşiyor olmasıdır. Folat eksikliğinden kaynaklanan doğum kusurları, hamileliğin çok erken dönemlerinde ortaya çıkabilir, hatta hamile olduklarını bilmeden önce bile görülebilir.

Gebe kadınların (özellikle de MTHFR genetik mutasyona sahip olanların), maksimum alım sağlamak için L-metilfolat içeren folik asit ilaçları seçmesi akıllıca olabilir.

3. Demir

Hamilelik döneminde maternal kan hacmi yaklaşık %50 arttığından dolayı, demir ihtiyacı da önemli ölçüde artmaktadır. Demir oksijen taşınması, fetüsün ve plasentanın sağlıklı büyümesi ve gelişimi için çok önemlidir.

Gebelik sırasındaki anemi, erken doğum, maternal depresyon ve bebek anemisi ile ilişkilendirilmiştir.

Hamilelik döneminde demir alımının günde 27 mg olarak önerilen dozu, çoğu prenatal vitaminler ile karşılanabilir. Bununla birlikte demir eksikliği veya anemisi olan hamile kadınların, doktorları tarafından yönetilen ve yüksek dozlar içeren demir ilacı gibi bileşenlere ihtiyacı bulunmaktadır.

Demir eksikliği olan hamile kadınlar, olumsuz yan etkilerden kaçınmak için önerilen demir hapı dozajından daha fazlasını almamalıdır. Böyle bir durum kabızlık, kusma ve anormal derecede yüksek hemoglobin seviyelerinin oluşumunu tetikleyebilir. (5)

4. Balık Yağı

Balık yağı, fetal beyin gelişimi için önemli olan iki temel yağ asidi olan DHA ve EPA'yı içermektedir.

Hamilelik döneminde vücudu DHA ve EPA takviyeleriyle beslemek, bebeğin beyin gelişimini artırabilir ve maternal depresyonu azaltabilir, ancak bu konu hakkında kesin araştırmalar henüz bulunmamaktadır.

Balık yağının yararları hakkında daha detaylı bilgi için Balık Yağı Hapı Faydaları Nelerdir? makalesini okuyabilirsiniz.

Gözlemsel çalışmalar; hamilelik sırasında balık yağı takviyesi kullanmış kadınların çocuklarında, bilişsel işlevlerin gelişmiş olduğunu göstermiş olsa da bir takım kontrollü çalışma; omega 3 lerin tutarlı bir faydası olduğunu göstermede başarısız olmuştur.

Örneğin, 2.399 kadını kapsayan bir çalışmada; anneleri hamilelik sırasında günde 800 mg DHA içeren omega 3 kapsülleri ile takviye edilmiş olan bebeklerin, takviye kullanmamış annelerin bebeklerine kıyasla “bilişsel işlevlerinde”, herhangi bir fark bulunamadığı belirtilmiştir. Bu çalışma aynı zamanda vücudu balık yağı ile takviye etmenin, maternal depresyon üzerinde bir etkisinin olmadığını da bulmuştur. (6)

Ancak çalışma, hamilelik döneminde balık yağı kullanımının erken doğuma karşı korumada etkili olduğunu bulmuş ve aynı zamanda bazı kanıtların, balık yağının fetal göz gelişimine fayda sağlayabileceğini öne sürmüştür. (7)

Anne DHA düzeyleri uygun fetal gelişim için önemlidir ve bu nedenle takviye kullanımının güvenli olduğu kabul edilmektedir.

DHA ve EPA'nın beslenme yoluyla alınması için hamile kadınların haftada iki ila üç porsiyon düşük miktarda cıva içeren somon, sardalya veya kömür balığı tüketmeleri önerilmektedir.

5. Magnezyum

Magnezyum, vücudunuzda gerçekleşen yüzlerce kimyasal reaksiyonla ilişkisi bulunan bir mineraldir. Bağışıklık, kas ve sinir fonksiyonlarında kritik rol oynamaktadır.

Hamilelikte magnezyum eksikliği, kronik hipertansiyon ve erken doğum riskini artırabilir.

Bazı çalışmalar hamilelikte magnezyum kullanımının, fetal büyüme kısıtlaması ve erken doğum gibi komplikasyonların oluşma riskini azaltabileceğini göstermektedir. (8)

6. Zencefil

Zencefil kökü, genellikle baharat ve bitkisel takviye olarak kullanılmaktadır.

Gıda takviyesi formundaki zencefil sık olarak yol tutması, hamilelik veya kemoterapinin neden olduğu bulantı tedavisinde kullanılmaktadır.

Dört çalışmanın gözden geçirilmesi; zencefilin, gebeliğe bağlı bulantı ve kusmanın tedavisi için güvenli ve etkili olduğunu göstermiştir. (9)

Bulantı ve kusma, hamilelikte döneminde kadınlar tarafından sık olarak deneyimlenen durumlardır. Kadınların %80'i gebeliğin ilk üç ayında, bulantı ve kusmayı mutlaka deneyimlemektedir.

Zencefil bu hoş olmayan gebelik komplikasyonunu azaltmaya yardımcı olsa da güvenli maksimum dozu belirlemek için hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

7. D Vitamini

Hamilelikte D vitamini eksikliği, sezaryen, preeklampsi, erken doğum ve gebelik diyabeti riskindeki artışla ilişkilendirilmiştir.

Hamilelikte D vitamini için önerilen alım dozu günde 600 IU'dur. Bununla birlikte, bazı uzmanlar hamilelik sırasında D vitamini ihtiyacının çok daha yüksek olduğunu öne sürmektedir. (10)

Tüm hamile kadınlar, D vitamini eksikliği ilgili tarama yapılması ve olası eksikliğe uygun D vitamini ilaçları ya da takviyelerini ek besin kaynağı olarak almak için doktorlarıyla konuşmalıdır.

8. Probiyotikler

Probiyotikler, sindirim sağlığı için faydalı olduğu düşünülen canlı mikroorganizmalardır. Bağırsak sağlığına olan ilginin artmasıyla birlikte birçok anne adayı, probiyotiklere yönelmektedir.

Birçok çalışma; probiyotiklerin hamilelik döneminde tüketiminin güvenli olduğunu ve son derece düşük ihtimalli probiyotik kaynaklı enfeksiyon riski dışında, zararlı yan etkilerin tespit edilmediğini göstermiştir. (11)

Ek olarak birkaç çalışma; probiyotik takviyesi kullanımının gebelik diyabeti, doğum sonrası depresyon, bebek egzaması ve deri iltihabı riskini azaltabileceğini göstermiştir. (12)

Gebelikte probiyotik kullanımı üzerine araştırmalar devam etmekte olup, probiyotiklerin maternal ve fetal sağlık üzerindeki rolü hakkında çok daha fazla şey keşfedildiğinden emin olabilirsiniz.

Güncellenme Tarihi : 22.11.2021
Yayınlanma Tarihi : 24.01.2019
FIT TEST

İhtiyacın Olanı Biz Biliyoruz! Sen de Öğrenmek İstersen

HEMEN TESTE BAŞLA
disclaimer İnternet sitemizde satışa sunulan ürünler sporcu gıdası ve gıda takviyesi kategorilerinde ürünlerdir, kesinlikle beşeri tıbbi ürün veya ilaç değildir. Reçete ile satılmazlar, doktor onayı gerektirmezler. Şirketimiz ilaç satışı yapmamaktadır, bu yüzden satılan ürünlerin çeşitli hastalıkları önleyici ya da tedavi edici özellikleri yoktur. Ürünler sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenin yerine geçmez. Amacımız tüketiciye en doğru bilgiyi sunabilmek olup, yer verilen içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır, ürünlerin kullanımına yönelik hiçbir taahhüt veya tavsiye yerine geçmez. Sitemizde satılan ürünler ile ilişkili olarak kullanılan tüm logo, marka ve patentli haklar ilgili hak sahiplerine aittir. Yanlış anlaşılan veya yanıltıcı bulunan ibareler bulunması durumunda lütfen sitemizden bildirimde bulununuz. Tüm ürünlerimiz %100 orjinal olup, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı onaylıdır.
Mobil görünüm için tıklayın.
Top