E vitamini diğer adı alfa-tokoferol, okoferoller ve tokotrienoller grubuna ait yağda çözünen bileşiklerin genel adıdır.
Beslenme yoluyla en çok bitkisel yağlar, kuruyemişler, tohumlar ve yeşil yapraklı sebzelerden alınan E vitamini ağda çözünen ve güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen temel bir mikro besindir. Tokoferoller ve tokotrienoller adı verilen bileşiklerden oluşan bu vitamin, özellikle hücre zarlarının serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasara karşı korunmasında önemli bir rol oynar (1).
Bu yazımızda; E vitaminin ne olduğuna, ne işe yaradığına, faydalarına, hangi besinlerde bulunduğuna, olası yan etkilerine ve daha fazlasına detaylı olarak bakacağız.
E vitamini diğer adı alfa-tokoferol, okoferoller ve tokotrienoller grubuna ait yağda çözünen bileşiklerin genel adıdır. Başlıca bitkisel yağlar, kuruyemişler, tohumlar ve yeşil yapraklı sebzelerden alınır. Güçlü bir antioksidandır ve hücre zarlarını ile lipitleri serbest radikallerin verdiği hasardan koruma etkileriyle öne çıkar. Eksikliği nadirdir ancak sinir sistemi ve kas sistemi için önemli olduğundan nörolojik sorunlara, kansızlığa ve kas zayıflığına yol açabilir. (1, 2, 3).
E vitamini görevleri, çoğu araştırmanın konusu olmuştur. Biyolojik zarların stabilitesini koruyarak hücre bütünlüğüne katkıda bulunabildiği ve dokulardaki iltihaplanmayı azaltabildiği bulgulanmıştır. Aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlarla daha etkin mücadele etmesini sağlayabilir. Bunun yanı sıra üreme fonksiyonunda rol oynadığı ve kalp-damar hastalıkları ile bazı nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkiler gösterebildiğinden de bahsedilir. Ayrıca genetik materyali (DNA) korumada ve hasarı önlemede de rol oynadığı düşünülmektedir (1, 3, 4).
İlginizi Çekebilecek Ürünler!
E vitamini içeren besinler, vücudun ihtiyacını doğal yollardan karşılamanın en sağlıklı yolu olup, E vitamini yiyecekler, E vitamini olan besinler (E vitamini bulunan besinler) ve özellikle E vitamini olan meyveler bu açıdan büyük önem taşır (5).
Ay çekirdeği, atıştırmalık olarak ya da salata ve unlu mamullere eklenerek tüketilir. Bitkisel kaynaklı yaygın bir E vitamini kaynağıdır ve özellikle alfa-tokoferol formunu içerir.
Badem, çiğ, kavrulmuş ya da badem ezmesi olarak tüketilebilen bir ağaç yemişidir. Doğal olarak E vitamini ve sağlıklı yağlar içerir.
Ispanak, salatalarda çiğ veya pişirilerek tüketilen yapraklı yeşil bir sebzedir. E vitamininin yanı sıra diğer yağda çözünen vitaminleri de içerir.
Avokado, yağ açısından zengin bir meyvedir; genellikle çiğ, guacamole veya ekmek üzerine sürülerek tüketilir. İçerdiği doğal yağlar sayesinde E vitamininin emilimini kolaylaştırır.
Zeytinyağı, yemek pişirmede ve salata soslarında yaygın olarak kullanılır. Özellikle rafine edilmemiş, sızma türleri E vitamini açısından zengindir.
Buğday tanesinin ruşeym kısmından elde edilen buğday ruşeymi yağı, E vitamininin en zengin doğal kaynaklarından biridir. Genellikle takviye ve özel besinlerde kullanılır.
Fıstık, bütün halde, fıstık ezmesi olarak ya da yemeklerde kullanılan fıstık yağı şeklinde tüketilebilir. Her ikisi de E vitamini içerir ve birçok diyetin temel kaynakları arasında yer alır.
Mango, taze, meyve suyu veya tatlılarda tüketilen tropikal bir meyvedir. Az miktarda E vitamini içerir ve aynı zamanda diğer vitaminlerle birlikte alınabilir.
Brokoli, çiğ, buharda veya fırınlanmış şekilde tüketilen bir turpgil sebzedir. E vitaminine ek olarak C vitamini ve lif içerir.
Soya yağı, gıda endüstrisinde ve ev yemeklerinde en çok kullanılan bitkisel yağlardan biridir. E vitamini içerir; ancak içeriği işleme ve rafinasyon yöntemine göre değişebilir.
E vitamininin potansiyel etkilerinin arasında şunlar yer alabilir (1):
Antioksidan korumaya katkı sağlayabilir.
Bağışıklık sistemi desteği sağlayabilir.
Kardiyovasküler sağlığa katkıda bulunabilir.
Kadınlarda hormonal dengeyi (PCOS) sağlamayı destekleyebilir.
Güneşten korumaya (UV koruması) yardımcı olabilir.
Anti-enflamatuar etkiler sunabilir.
Cilt ve saç yapısını destekleyebilir.
E vitamini, serbest radikallerin neden olduğu oksidatif strese karşı hücreleri koruyan yağda çözünen bir antioksidandır. Bu koruma, yaşlanma ve kronik hastalıklarla ilişkili hücresel hasarı önlemede önemlidir Serbest radikalleri dengeler, böylece DNA, proteinler ve hücre zarlarının zarar görmesini engeller (3).
Antioksidanlar hakkında detaylı bilgi için “Antioksidan Nedir, Ne İşe Yarar? Antioksidan İçeren Besinler” yazımızı da okuyabilirsiniz.
E vitamini, bağışıklık hücrelerinin fonksiyonunu destekleyerek enfeksiyonlara karşı vücudu güçlendirir. Ayrıca bazı araştırmalar, E vitamininin mikrobiyal aktiviteye karşı da etkili olabileceğini göstermektedir (6).
Araştırmalar, E vitamininin damarları oksidatif stresten koruyarak kardiyovasküler sağlığa katkı sağlayabileceğini göstermektedir. LDL kolesterolün oksidasyonunu önlemesi, damar tıkanıklığı (ateroskleroz) gelişim riskini azaltabilir (3).
E vitamini takviyesi, polikistik over sendromu (PCOS) olan kadınlarda olumlu sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar akne, saç dökülmesi ve kilo alımı gibi belirtilerin azaldığını ve hormon seviyelerinin düzeldiğini göstermektedir (7).
Hem besin yoluyla hem de topikal (cilt üzerine) uygulanan E vitamininin, ciltte ultraviyole (UV) ışığa bağlı oksidatif hasarı azalttığı görülmüştür. Bu, güneş ışınlarının ciltte yarattığı olumsuz etkilere karşı koruyucu olabilir (8).
E vitamininin çeşitli dokularda, özellikle ciltte, anti-inflamatuvar etkileri olduğu görülmektedir. Oksidatif stresi azaltarak iltihaplanma yollarının baskılanmasına katkıda bulunabilir (3).
Araştırmalar, E vitamininin oksidatif stresi azaltarak ve doku onarımını destekleyerek cilt ve saç sağlığını korumada rol oynayabileceğini göstermektedir. Hem oral takviye hem de topikal uygulamalar dermatolojik rahatsızlıklar için incelenmektedir (9).
E vitamini yüze faydaları ve cilt için e vitamini hakkındaki araştırmalarda şu sonuçlardan bahsedilebilir:
E vitamini saç bakımında karşımıza çıkabilir. Saç için e vitamini kullanımı hakkında ise şu bilgilere rastlanmaktadır:
E vitamini eksikliği nadirdir ancak yağ emilim bozukluğu veya genetik rahatsızlıkları olan kişilerde görülebilir. Belirtiler arasında kas zayıflığı, reflekslerde bozulma ve denge sorunları (ataksi) gibi nöromüsküler problemler yer aldığı bilinir. Ayrıca periferik nöropati, görme sorunları ve koordinasyon güçlüğü de görülebilir (15).
E vitamini takviyesi genellikle şu formlarda yer alır:
E vitamini kapsül faydaları ile e vitamini kapsül cilde faydaları kapsül formun popülaritesini artırmaktadır. Kapsüller genellikle yağ formunda E vitamini içerir ve yumuşak jel yapısında sunulur. Yutulması kolaydır ve kontrollü, düzenli dozlama imkânı sağlar.
Ampul e vitamini, yoğun E vitamini içeren küçük ve kapalı cam şişelerdir. E vitamini ampul yararları sebebiyle genellikle kozmetik uygulamalarda veya profesyonel cilt bakımlarında hedefe yönelik kullanım için tercih edilir.
E vitamini yağı sıvı formdadır ve doğrudan cilde uygulanabilir veya diğer yağlarla karıştırılabilir. Sıvı yapısı, topikal kullanımda ve cilt bakım ürünleriyle harmanlamada esneklik sunar. E vitamini yağı faydaları ve e vitamini yağı saça faydaları da araştırmaların konusu olmaya devam etmektedir.
E vitamini serumu; hafif yapılı, hızlı emilen sıvılardır ve genellikle E vitamini ile birlikte başka içerikleri de barındırır. Cilde doğrudan uygulanmak üzere tasarlanmıştır ve pürüzsüz bir dokuya sahiptir.
E vitamini hapı, ağız yoluyla alınan katı formdaki E vitaminidir. Günlük kullanımda saklama, taşıma ve dozlama açısından pratiktir.
Damla formu, genellikle damlalıkla ölçülerek kullanılan sıvı E vitaminidir. Ağız yoluyla alınabilir veya yiyecek ve içeceklere eklenerek kullanılabilir.
E vitamini içeren kremler, E vitaminini nemlendirici ajanlarla birleştirir ve daha yoğun kıvamlıdır. Genellikle cildin geniş bölgelerine doğrudan uygulanmak üzere geliştirilmiştir.
Günlük e vitamini ihtiyacını karşılamak amacıyla E vitamini takviyelerinin kullanılması yaygındır. Saç için e vitamini kullananlar ise saça e vitamini sürmek gibi yöntemlerden ziyade, E vitamini içeren formülasyonlara sahip ürünleri tercih edebilirler. Ek olarak E vitamini hem ağız yoluyla hem de topikal (cilt üzerine) olarak kullanılabilir.
E vitamini yağda çözünen bir vitamindir, bu nedenle yağ içeren öğünlerle birlikte alınması emilimini artırır. Genellikle sabah veya günün en büyük öğünüyle alınması önerilir. Doz ve zamanlama kişisel ihtiyaçlara göre değişebileceğinden dolayı kullanmadan evvel bir uzman ile görüşülmesi önerilir (1).
E vitamini zararları ve e vitamini cilde zararları konusundaki araştırmalarda bu vitamininin genellikle güvenli olduğundan bahsedilir. Ancak yüksek dozlarda kanama riski yaratabilir çünkü K vitamini ve kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşebilme olasılığı vardır. Uzun süreli ve 400 IU/gün üzeri alımlarda, bazı çalışmalarda kanama riskinde artış bildirilmiştir. Ancak çoğu yetişkinde önerilen düzeylerde kullanıldığında iyi tolere edildiği bilinir (2).
Araştırmalar, E vitamininin cilt ve saç sağlığında rol oynadığını göstermektedir, ancak saç köklerini doğrudan beslediğine dair güçlü kanıtlar sınırlıdır (9).
E vitamini fazlalığı ve yüksek dozlarda E vitamini, K vitamini ve pıhtılaşma faktörleriyle etkileşime girerek kanama riskini artırabilir (1).
Evet, yüze e vitamini sürmek dermatoloji ve kozmetik alanında yaygın bir şekilde topikal antioksidan olarak uygulanmakta ve birçok cilt bakım ürününde bulunmaktadır (16).
E vitamininin doğrudan yüzde tüy çıkmasına neden olduğuna dair güçlü bir kanıt bulunmamaktadır; çalışmalar daha çok cilt koruması ve antioksidan etkileri üzerine yoğunlaşmıştır (11).
E vitamininin kirpikleri uzattığını kanıtlayan bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır; araştırmalar genellikle cilt ve genel saç sağlığı üzerinedir (9).
Hayvan çalışmalarında, E vitamini saç için tavşanlarda topikal olarak uygulanmıştır ve saç büyümesini hızlandırdığı gözlemlenmiştir; ancak insanlarda kanıtlar sınırlıdır (11).
Bazı araştırmalar, E vitamininin antioksidan özellikleri sayesinde saç büyümesini destekleyebileceğini öne sürmektedir; ancak insanlarda sonuçlar kesin değildir (11).
E vitamininin doğrudan sivilceye yol açtığına dair kanıt yoktur (1).